Bu projenin iç tasarım konseptine ne ilham verdi?
Proje, zamansız zarafeti neşeli bir enerjiyle birleştirme arzusundan yola çıkılarak hazırlandı. Her öğenin kendi karakterine sahip olduğu, ancak diğerleriyle mükemmel bir uyum içinde var olduğu bir ortam tasarlamayı amaçladık. İşlevsel bir evden çok daha fazlası olan bu daire, duygu uyandırmak ve zengin bir duyusal deneyim sunmak için tasarlandı.
Özellikle bu kadar küçük bir mutfakta renklerin ve desenlerin uyumlu bir dengesini nasıl sağladınız?
Genellikle yumuşak yüzeyler ve doğal nüanslarla oynamamıza olanak tanıyan ton sür ton renk şemalarını tercih ediyoruz. Bu malzeme katmanı stüdyomuzun imzası niteliğindedir. Bu mutfakta malzemeler, Rosso Levanto mermeri, parlak bordo lake ve derin duvar tonları arasında canlı bir diyalog oluşturmak için etkileşime giriyor. Manuel Canovas imzalı büyük keten perde kontrast bir dokunuş katıyor.
Bu daire ve özellikle mutfak aracılığıyla ne tür bir yaşam tarzı veya duygu aktarmayı umuyordunuz?
Bu daire ve özellikle mutfak aracılığıyla, zarafetin sadelik ve şenlikle harmanlandığı bir yaşam tarzını ifade etmek istedik. Amacımız, refah, yaratıcılık ve sakinliğe ilham verirken aynı zamanda birliktelik anlarını teşvik eden bir alan yaratmaktı. Evin kalbi olan mutfak, insanların rahatlayabileceği, bağlantı kurabileceği ve ortak deneyimlerin tadını çıkarabileceği yerdir.
Sizce bir mutfağın temel işlevleri nelerdir ve bunları tasarım yaklaşımınıza nasıl ankastre ediyorsunuz?
Temel unsurlar pratiklik, akış ve ergonomidir. Bir mutfak günlük yaşamı kolaylaştırırken yemek pişirmek, eğlenmek ya da sadece birlikte olmak için hoş bir zaman geçirme alanı olmalıdır.











