Dışarısı oldukça yabanıl bir atmosfere sahip: Sarmaşık tipi bitkiler, evi koruyormuşçasına yıkanmış beton yüzeyleri sarmalamış durumda. İç mekanda ise, doğal malzeme kullanımı ile karakteristik kare pencerelerin kombinasyonu, avlular ve tavandan süzülen güneş ışığının zenginleştirdiği, sıcacık bir atmosfer yaratılmasına imkan tanıyor.

Maggiore Gölü'nün doğu kıyısında yer alan San Nazzaro köyünde, radikal mimarisiyle antik bir kayayı çağrıştıran bir aile evi bulunuyor. Kökleri bölgenin doğal jeolojik yapısına uzanan ve aynı zamanda yüzü geleceğe dönük olan Casa Romeo, zıt güçlerin bir kutlaması niteliğini taşıyor.

Wespi De Meuron Romeo Architects'e ait bu proje kapsamında, girişin yakınında konumlandırılmış ve birkaç çatı penceresiyle aydınlatılan mutfak, adeta avlunun bir uzantısı gibi bir his veriyor. Oturma odasına bakan doğal taştan tasarlanmış ada, V-ZUG'un en modern teknolojilerinden ikisini barındırıyor: Combair V6000 ve CombiCookTop V4000. Hem fırının hem de ocağın zarif hatları, akıcı tasarımı ve cam yüzeyi, açık plan mutfaklar için ideal bir tercih olan minimalist ve zahmetsiz bir havaya katkı sağlıyor.
“Mutfak avlusun duvarlarının yarattığı gölge ve yansıma oyunu, dolaylı bir aydınlatma biçimi olarak yumuşak ve hoş bir atmosfer yaratıyor.” Jérôme de Meuron, Wespi de Meuron Romeo Architects