Etkileyicilik wow arayışı

Giovannini'nin Hôtel de Ville restoranı dünyadaki en iyi restoranlardan biri. Ancak usta şef Franck Giovannini için asıl önemli olan yemeklerinin insanlar üzerinde bıraktığı duygusal etki.

İsviçre'nin Bernese Jura bölgesindeki Tramelan şehrinden gelen şef Franck Giovannini profesyonel hayatının çoğunu Crissier şehrindeki Hôtel de Ville'de geçirdi. Bocuse d'Or aşçılık yarışmasında Bocuse de Bronze ödülünün sahibi olan şef 2016 mutfak şefi (head chef) oldu.

Franck Giovannini, restoranındaki geniş mutfağında servis tezgahının yanındaki çalışma alanından İsviçre'deki en büyük restoran ekibini yönetiyor. Restoranda geleneksel şef şapkası giyen yirmiden fazla şef ve pastacı çalışıyor. Lozan yakınlarındaki Crissier şehrinde yer alan Hôtel de Ville'i diğerlerinden ayıran tek üstün özellik bu değil. 

Birçok uzman kişi, bu restoranı dünyanın en iyi restoranlarından biri olarak nitelendiriyor. Dünyanın en önemli yemek rehberlerinin ikisinden aldığı 19 puan ve 3 yıldızla en yüksek derecelere sahip. Mutfağa gelen saf tasarımlara dönüşen malzemelerin kalite beklentileri efsanevi seviyelerde. Mükemmelliğe ulaşmak için gereken son dokunuşun -ki bu belirleyici faktördür ve diğer tüm faktörlerden önemlidir- ne olduğunu sorduğunuzda şaşırtıcı bir cevap alıyorsunuz: "Konuklarımın yemeklerime duygusal bir tepki vermesini istiyorum. İster Norveç ıstakozu gibi lüks bir malzeme ister domatesli sade bir yemek olsun benim için fark etmez."

Giovannini insanlarda wow etkisi yaratacak etkileyiciliği yakalayamazsa mutsuz oluyor. Hazırlama yönteminin, tadın ve görünüşün hepsinin eşit miktarda önemli olduğunu söylüyor. "Bu üç gerekliliğin hepsini karşılamayan yemek mükemmel değildir. Yalnızca ikisini karşılıyorsa yeterince iyi değildir." diyor Jura bölgesinden gelen sempatik şef. Mesela ağırlıklı olarak bezelyeden oluşan bir yemek servis ediyorsa ve müşterileri sebzenin tadının bu kadar iyi olabileceğine şaşırıyorsa etkileyiciliği yakalamış olduğunu anlıyor.

"Misafirlerimin yemeklerime duygusal bir tepki vermesini istiyorum. İster Norveç ıstakozu gibi lüks bir malzeme ister domatesli sade bir yemek olsun benim için fark etmez."

Şefin tanımına göre mükemmellik anlamına gelen etkileyicilik arayışında, yeni yemekler oluştururken Franck Giovannini içgüdülerine güveniyor. "Genelde bir şeyi sevip sevmediğimi hemen anlıyorum." diyor şef. Giovannini, nihai hedeflerine varmadan önce pek çok farklı yolu denediklerini ve kendisi bir detaydan memnun değilse onu hemen değiştirdiklerini söylüyor. Kafasındaki mükemmelliği nasıl sürekli aradığını açıklarken "Mükemmel olmayan bir şeye katlanamam. Beni çok rahatsız eder." diyor. 

Franch Giovannini'ye göre bu arayış zor bir şey değil. "Mükemmellik çok çalıştığınız bir şey olmamalı. Yaptığınız işi seviyorsanız mükemmellik kendiliğinden geliyor ve bu da misafirlerinizde olumlu duygular yaratıyor. Bir şeyleri çok zorluyor gibi olursanız istediğiniz şeyin tam tersini elde edersiniz." İşte usta şef harika yemeklerle olumlu yoğun duygular ortaya çıkarmanın formülünü böyle açıklıyor.