
Thalwil House'da Harry Gugger Studio, Zürih Gölü'ne bakan ormanlık bir arazide, dik yamaca ve eşsiz çevreye özgün bir mimariye sahip bu ev ile uyum sağlıyor. Çokgen biçimindeki bölünmüş katlar ve çıkıntılar, dik topografyayla uyum sağlayarak bu el değmemiş konuma çok rahat bir şekilde yerleşiyor. Her bir dönüşte farklı görünen cephe ve bina yükseklikleri, her seferinde farklı bir görünüme bürünüyor.

Üç katlı evin ön cephesinde sabit pencereler bulunuyor. Kısa merdivenlerle çıkılan geniş bir alan, doğal bir mekân algısı yaratarak alandan maksimum düzeyde yararlanırken, ferah ve çok yönlü bir iç mekân deneyimi de sunuyor. Açık teras, kullanım alanını daha da genişletiyor.

En üst katta yer alan mutfak, binanın benzersiz geometrisine uyum sağlıyor. Mermer malzeme, zarif ve ferah bir his yaratmak için açık yeşil bir mutfak ünitesiyle birlikte kullanılıyor. CombiSteamer V6000 ve CombiCookTop V4000 gibi V-ZUG ev cihazları, şık indüksiyonlu pişirme ve ankastre davlumbaz ile birlikte düzenli bir görünüm ve sade bir tasarım sunuyor.
"Ada mutfak fikri, her zaman açık alan ve manzara eşliğinde yemek pişirme zevkine yönelikti." Harry Gugger Studio